Rakı olayını çok karıştırdılar!

Efenim bilenler bilir, bundan yaklaşık olarak 10 yıl önce Kızılay Meydanında jandarma eşofmanı ile gezen abimiz kişi hak ve hürriyetlerinden tutun da damak zevkine kadar izafi her konuya uygulanabilecek muazzam bir laf etmişti: Herkesin özgürlüğüne kimse karışamaz!

Özellikle alkol konusunda abimizin sonuna kadar haklı olduğuna inanırım. Sert alkolü seven de var, çok hafif seven de. İnanması güç ama hiç sevmeyen bile var! Ama yine de bu bizi renkleri ve zevkleri tartışma konusu etmekten alı koymuyor.

Bu tartışmanın rakı özelinde çok bir anlamı olduğunu düşünmüyordum eskiden. Rakı rakıydı işte, çok bir farkı yoktu, mühim olan muhabbetti, mezeydi. Ama gel gör ki gün geçtikçe kendimin bile “yok abi illa sarı tekirdağ olsun” dediğini, sağda solda “abi yok ala olsun”, “ben onu içmem” falan diyenlerin arttığını görünce bu tartışmaya kendi açımdan bir son vermek istedim ve “büyük” bir projeye giriştim. Bu projeyi de elbette bana rakı içmeyi öğreten annem ve babamla yapmak istedim (anne sultan kameraya karşı olduğu için babamla yaptık).

Birinci Aşama: Rakıların toplanması

Gurbet olunca rakıların toplanması elbette biraz uzun sürdü. Ekim ayı gibi evde sadece sarı tekirdağ, yeşil efe ve 10 numara vardı. Her gelene giden söyleye söyleye  farklı çeşit rakı toplayabildik:

İzmir göbek, saki, beylerbeyi göbek, yeni rakı ustaların karışımı, yeşil efe, tekirdağ gold, tekirdağ 10 numara, yeni rakı, efe gold ve yeni rakı âlâ.

İkinci Aşama: Kör tadımın ayarlanması

Fikir basit: rakıları bardağa koyacağız, bardakları numaralandıracağız. İçenler hangi rakıyı içtiğini bilmeyecek ama prodüktör Ürün hepsini bilecek. Ürün sağ olsun bir de rakıları koydu, soğuk su ayarladı falan, bütün organizasyonu halletti. Aslan Ürün!

Üçüncü Aşama: Tadım

Tadımı babamla birlikte yaptık, çok da keyfili bir videosu oldu, izlerseniz diye aşağıya koyuyorum 🙂

[youtube https://www.youtube.com/watch?v=VZH5yFSivx8&w=560&h=315]

Üşenenler, benim suratıma ve/veya sesime katlanamayanlar veya sadece derli toplu bir şekilde notlarımızı görmek isteyenler için de aşağıda notları derledim:

İzmir göbek: Anasonu az, içimi çok fazla hafif, kokusu orta.

Saki: Anasonu normal, içimi hafif ama acılık biraz baskın, kokusu orta.

Beylerbeyi göbek: Gayet dengeli ve dolgun bir tat, kokusu iyi, anasonu da baya dolgun. En sevdiklerimizden oldu.

Yeni Rakı Ustaların Karışımı: Her ne kadar anason kokusu sağlam olsa da yuttuktan sonra acı bir tat bırakıyor.

Yeşil Efe: Yumuşak içimli, üzüm ve anason kokusu dengeli.

Tekirdağ Gold: Açık ara en büyük hayal kırıklığım. Yıllardır şapkasız çıkmam abi muamelesi yaptığım rakının tadı ve kokusunda bir güzellik göremediğim gibi bir de after taste’i acı geldi. Babam benim kadar tepkili olmasa da, o da içerken boğazını yaktığını söyledi.

Tekirdağ 10 numara: Hem kokusu dengeli hem de içimi oldukça rahat. Benim bulabildiğim tek sıkıntı bitişi: yudumu yuvarladıktan bir kaç saniye sonra ağzınızda pek bir tat kalmıyor.

Yeni Rakı: Kokusuyla olsun tadıyla olsun hiç beğenmedik kendisini. Ben yeni rakıda baya baya metal tadı alıyorum. Babama göre Tekel döneminde bu tat daha fazlaydı ve eski tüfek akşamcılar buna alıştığından hala bunu içiyorlar.

Efe Gold: Benim nazarımda gecenin sürprizi. Dolu dolu bir içimi olan, baya oturaklı çok güzel bir rakı.

Yeni Rakı Ala: Tahmin ettiğim gibi, sevemedik kendisini. Çok sevdalısı olsa da bize acı geliyor ve içimi nispeten yeni rakıyı andırıyor.

E tabi bu kadar notun üstüne bir sıralama da vermemiz lazım ama gerçekten ilk beşe girenler dışındakiler hemen hemen aynı benim için. O yüzden ilk beşimizi sıralıyorum:

5. sıra Tekirdağ Gold, 4. sıra Tekirdağ 10 numara, 3. sıra Yeşil Efe, 2. sıra Efe Gold ve 1. sıra Beylerbeyi Göbek.

Takdiri, tenkidi, itirazı veya sadece söyleyecek lafı olanları ise yorumlara bekliyoruz 🙂

 

3 Replies to "Rakı olayını çok karıştırdılar!"