Ürün’ün enteresan bir huyu var: her gün gelip “sebze yemiyoruz biz, öleceğiz erken yaşta” diye ortalığı velveleye verir, ondan sonra da sebze yemez. Mesela haftalık planı yapar, şu sebzeleri yiyeceğiz der, alırız da o sebzeleri ama hayatta da kalkıp pişirmez sevmediği sebzeleri. Alıp çöpe attığımız sebzenin sayısını unuttum vallahi. E bana da haliyle bu kıza sebze yedirme işi düşüyor. Ailemizin çözüm adamı buna da bir çare buldu elbette: öğlen yemeklerini ben hazırlıyorum.
Öğlen yemeklerini benim hazırlamamın esas sebebi başka aslında. Bu Cenevreliler ne yemekten anlıyorlar ne de paranın nasıl kazanıldığına dair fikir sahibiler. Arkadaş, bir kere yemekler ya kötü ve pahalı ya da iyi ve korkunç pahalı. Üçüncü bir ihtimal yok, eğer çıkarsa da hemencecik ya yemekler bozuluyor ya da fiyatlar uçuyor. Bence esas sorun şehrin damak zevkinin tam olarak gelişmemiş olması: ben hayatımda ilk defa sası Hint yemeğini Cenevrelilerin elinden yedim. En az 56 farklı baharatın girdiği bir yemeği sası yapabilmek resmen özel bir kabiliyet gerektiriyor. Eğer gerçekten işinin ehli bir yerde yemiyorsanız saçma sapan bir şey yeme olasılığınız kuvvetle muhtemel. İşinin ehli zaten “aha ben bunlara çakarım lan bir öğle yemeğini 30 CHF’ye” diyor. Esnaf kafası beynelmilel bir şey anlayacağınız. Makul fiyatlı bir yere gittiğinizdeyse hakaretamiz yemeklere eşşek (kasten çift ş, tek ş yetmez) yüküyle para istiyorlar. Yani ya bunlar gerçekten paranın içinde yüzmekten kafayı yedikleri için dandik take away Tayland yemeğine 18 CHF istemekten çekinmiyorlar ya da benim işveren beni baya kötü kazıklıyor. Ben olayın birincisi olduğundan eminim 😀
E böyle olunca ben de öğlen yemeklerini evden yapıp götürmeye başladım. Bunun bir faydası Ürün hanımın yemeyeceği sebzeli yemekleri sabah hazırlayıp kendisine pek seçim şansı bırakmadan sebze yedirmek. Ama hakkımı vereyim, arada o sebzeleri baya güzel yapıyorum.
Fotoğraf da arz-ı endam eden bakla, ricottalı, şeftalili salata da yaptığım en güzel sebzeli salatalar arasında ilk sıralara oynar. Artık ben susayım, salads gourmand isimli kitaptan arakladığım tarif konuşsun!
No Replies to "Ricotta'lı, şeftalili salata"